Sancılı, toz rengi bir sabah..
kan, ter içinde soluk soluğa bir başlangıç,
geçmişin zelzelesi gelmiş baş ucuma ranzayı sallıyor!
Bir sabun köpüğü gibi erirken kıyamet senaryoları sayfa sayfa
okuyucular bir bir koşup uzaklaşıyor...
ne var geceden devam edip, sabahı rahatsız etmesek
esaretin şahidi güneş olmasa...
tüm günahlardan ve hatalardan sığınıp karanlıkta kaybolsak..
bakıp erittiğim duvar dibinden içeri sızsa cemre,
korkak bir halde nereye gizlendiyse üşüyen parmaklarıma ilişse!
sarılırken hali hazırda sıcak darbelere;
geçmiş yalnızca rüyalarda kalsa!
ben görmesem
gördüysem hatırlamasam
hatırladıysam tabirini bilmesem...
ufacık bir kıvılcım yangın olmasa
ateşinde çıplak ayak yürümesem!
sebepler aynı kapıya çıkmasa,
kapı bahane olmasa
araya fikrim sıkışmasa
canım fazla yanmasa...
kocaman bir dalgaya teşekkür edip
yazısız tarihten kurtulsam
Alsa götürse olanı hatta olmayanı
bembeyaz köpüklerine hapsetse
dalga bir kere gidip tekrar hiç gelmese..
yorgun beyin,tükenmiş yürek,tamir edilmesi gereken tonlarca düşünce
boğazlar gibi yalnızlığa sarılıp,
dizlerimin bağı çözülene kadar koşsam,uzaklaşsam
dünya yuvarlak olmasa ,
ben başladığım noktaya hiç geri gelemesem
nokta orada olmasa,
yalnızca bitimlerde kullanılsa..
uzatmaya çalışmadan hayatı,
vakitlice iade olsam
vakit mefhumu olmasa,
ben hiç gelmesem
ben olmasam....
çok geç!
Kalemin ucu kırılsa,
silgiye gerek kalmasa
yazı hiç olmasa...
kağıt hiç yırtılmasa, kanamasa, yanmasa....
3 yorum:
Beklesem zamansız dünsüz yaRınsız...
Rahat
Şu kavga bir bitse dersin,
Acıkmasam dersin,
Yorulmasam dersin;
Çişim gelmese dersin,
Uykum gelmese dersin;
Ölsem desene!
Orhan Veli Kanık
doğmadan ölüme hükümlüydü
kalbim şimdi ölüm zamanı var sadece beklenen..
güzel satırlar okuyorum ..
teşekkürler..
Yorum Gönder