Asırlardır süren muhakeme, fikir ve düşünme evreleri, her gün kelimelerle sulanan hayal iklimlerinde ki topraklarda filizlenmeye başladı sonunda...Sanırım eylem vakti geldi ve belli belirsiz saate bakmalar, ardı ardına yakılan sigaralar, sabahın köründe sırılsıklam uyanılan yastıklar, sıkışan nefes ve sıkılan yumruklar, hiç bişey yapmama ve hiç bişey istememe güdüleri çengelini takmış hüzün bilmez balığa, derin bir vadiden uçuruma bırakıp arsız bünyeyi, üşenmeden aynı yere çıkıp koşa koşa tekrar kendini bırakmalar da bu yüzden... Dizler istem dışı titrerken kendi zelzelesinde, haybeden kurumaz dudaklar, sıcak; yazdan değil beyin ve kalbin arkadaş olduğu soru işaretinin içinde bulundğu yazıdan, onu tutan parmaklara yayılır! Onca şeyin altından bu sefer kalkamama hissiyatı, korku boku selanik kabuslar ile gözleri hep aynı noktaya kilitler. Yoğun bir baş ağrısını peşkeş çekmiştir bu düşünceler ve ağlatır... ve ağırca...Ağrı Ağırdır!
Gözlerinin aşina olduğu sokaklara başka türlü çıkarsın artık, bırakmıssındır arkanda maviyi, deryayı.Adım adım kurur kimliğin.....
Episode 1#
Taşınma hazırlıkları için Ankarada olacağım 3-5 gün..Gelir yoklarım buraları..(Anketimsi-Bu Yazıya devam edeyim mi?)
2 yorum:
kim 'etme' dicek cok merak ediyorum.
devam :)
Yorum Gönder