30 Eylül 2009 Çarşamba

hani



Daha iyi anlıyorum kafesteki kuşların haybeden kanat çırpmalarını zira bir şeylerle uğraşmak esareti unutturuyor sanırım...durursan sıkılır, gevşer, düşünür ve muhtemelen çok geçmeden ölürsün.. koşturmaca bir çözüm, elinle sonu uzaklaştırıyorsun...beyhude kanat çırpmaların telaşına hürmet! hangisi daha yakın sona?

5 yorum:

beenmaya dedi ki...

ikiside aynı mesafede belki. sadece birinde farketmeden kendimizi kaybederek koşuşturma içersinde, diğerindeyse gayet bekleyerek ve farkında olarak varıyoruz sanki...

serencam dedi ki...

O son bir an önce geliverse keşke ...!!!

Antik/\cı dedi ki...

birşeylerle uğraşmak esaretı unutturuyor evet ama sonra dinlendiğin an senı şah damarından yakalıyo ve kanının cekildiğini anlıyorsun o zaman anlıyorsun çırpınmakta nafile...gecici morfinle bünyeyi uyutmak ya da bir çocuğu masallara inandırmak ve sonra inanılan masallar kabusa dönüyo puff neyse...
yüreğine sağlık...

Adsız dedi ki...

ama duruyor bir yerde...Senin çabanın sonu güzel olacak biliyorum /zahir

cache dedi ki...

Kafesteki kuşların boşuna kanat çırpı(nı)şı..

Dışıyla savaşma gücü olmayan zavallının içiyle savaşması..