Aslında her şeyin var bir tarifi dilin döndüğünce, becerebilirsen yutkunurken konuşabilmeyi anlatabilirsinde; fakat tarifin bir çıban sancısı gibi can yaktığı durum, bir kapıyı kapatıp, bir şehri arkanda bırakırken geriye döndüğün o bilindik kapının, şehrin de artık hüzünlü bir yalnızlığa el etmesidir... Bir bitkinin bilmediği coğrafyalarda yaşamaya çalışması gibi ya da misafirliğe götürülmüş bir çocuğun sıkıla sıkıla oturması gibi... Bir ruha, bir tevazuya, bir hasrete atfedilen değerlerin kilometrelere yazılmasa da hesabı, bulanık sabahların tasvirini anlatmaya kelimeler yetmez!
Hassas bir kuyumcu terazisinin adaletinde tüm küfürlü cümleler,