28 Kasım 2010 Pazar

yüklen!



"...körsem,
senden gayrısına yoksam,
bozuksam,
can benim, düş benim,
ellere nesi?
hadi gel,
ay karanlik..."
A.Arif

çok sesli yüklen

22 Kasım 2010 Pazartesi

o değilde...



Tazelesin diye ağzının tadını, gece ilerledikçe ve sıvı miktarı arttıkça fıstıkları seçmece yaparsın ya önünde duran tabaktan... Bazen yanığı denk gelir, bazen üzeri tuzla kaplı olanı... keyfine abanan parçayı yakalarsan yapıştırırsın hemen önünde duran soğukluğu.. Bozulan tadı yenileme yollarında taban eskitirken tabaktan illa seçtim birşeyler...

Bayram tatili iyi geldi bünyeye.. Haymana sığırı gibi yedim, içtim yattım! Düşünceleri gündüzleri anneme verdim etlerin yanında buzluğa koydu, akşamları ise çıkarıp eşe dosta dağıttım paylaşmak için. Oldukça efervesan çözümler bulundu geceden sabaha... Suya attık hepsini, fıss sesi bitene kadar da otuz iki dişimizle kahkalar attık! Yüklen!!!

Neden enteresan olaylar enteresan adamları bulur tekrar düşündüm... Efendicene hamamdan çıkmış, bol tuzlu sodalı ayranımızı içmişken neden bir turist peştamalı bağlamadan yanımızda donunu vira eder? Söyleyin bana dedeler?

Yola düşme vakti gelince göt eskiten koltuklara sığınıp, başkent soğuğu bıçağın altına narkozsuz yattım... Cama başını yaslamak çoğu zaman siyaha teslim olmaktır gittiğin yollara inat! Sürekli düşünürsün ama bazen olanı bazen olmayanı...

İlk okulda yaptığım gibi kalemimin diğer ucunu da açtım bu sefer... Aklımın içine mıh gibi çakılan dört harfliyi siyahlı beyazlı yazmak için! Bunca sene bunca zaman şimdi ben ne yapsam?

Kısa bir süre hareket olmasa iyi olur, stabil bir fal açılsa bana yılbaşına kadar! Kaç fincan olursa olsun içmeye razıyım...

15 Kasım 2010 Pazartesi

tebligat



Aslında hiç istemiyordum yine yollara düşmeyi...Bayram arası yine akdeniz molası, bol nem, yükses ses, ayarsız sokaklar, kadeh şıngırtısı, geçmiş günler, karşılaşma heyecanı, aile saadeti, çalan telefonlar, hoşgeldinler... sanırım iyi oldu, sanırım hoşbuldum! 2 gün oldu geleli ama ancak bulabildim uygun bir zaman ve sodalı kelimeleri!

Bazen sineye çekersin tüm elde edemeyişleri, vazgeçişleri ve kaybedişleri... Fiyakalı cümlelerle süslersin "kısmet değilmişleri" , beyaza boyarsın hassiktirleri ve bu da mı gol değil diye ajite sayıklamalara uyanırsın.. Kapatırsın önünde yazılı çizili sayfaları, fotoğraf albümlerini...Hemen kırıp dümeni yeni bir limana çark edersin çaktırmadan usulca...

Daha düşünemezken, idrak edip anlamamışken, içimdeki salata suyunu andıran hislere ekmek bandırırken, yeni bir limana gidiyorum! Önceki yazılarda bahsettiğim mülakat süreci tamamlandı... İlk girdiğim ve istediğim kadrodan ne hikmetse elenmeme rağmen ikinci girdiğim olumlu sonuçlandı ve kazandım... Bir başka yeri daha kazanmazsam ve değişiklik olmazsa Katrankara İstanbula gidiyor!
Yeni yıla kadar Ankarada devam edeceğim bu sürece, daha farklı kamu kurumlarının sınavlarına başvurmuştum önceden, boş geçmesin sınavdır en nihayetinde..Bir ihtimal onlardan birisi olursa kalabilirim...

Durumu bu şekilde özetleyerek kaldığım yerden yatışa devam ediyorum...Attalos dönüşü görüşmek üzere, cümleten iyi bayramlar...

4 Kasım 2010 Perşembe

SIR



Anlatma cehennemini

Korkutman boşa…

Övme cennetini

Gelecekse başa

Bunca akılsızlık

Bunca aymazlık haşa!!

Beni yarattın ya

Baltayı vurdun taşa….