4 Kasım 2008 Salı

aşk rüyası



...çevremizde hazin bir şiir havası vardı; ben de bu havaya ahenk uydurmaya çalışıyordum. Ben ona, insanın hayata olan güvensizliğinden veya hayatı anlamayışından ya da hayat tarafından küçük düşürülmüş olmasından ötürü hayattan ayrılmasının ne kadar acılı olduğunu söylüyordum. Hayat o adamın duygu ve düşüncelerine ilgisiz, onun etrafında kaynar; o ise hayatla kaynaşmayı beceremeyerek kendi küçük odasında oturur ve bu odanın her köşesinden yalnızlığın karanlık gözleri ona bakar. Düşünceler mahvolur, çünkü etrafta onları kendisine söyleyeceğiniz kimsecikler yoktur, duygular solar, zira onları paylaşacak bir kimse bulamazsınız...! Ve insan, ölüm kendisine gelmeden çok önce ölür.....
....Mutluluk, kimsenin bilmediği, ama herkesin arzuladığı erişilmesi güç bir hayal gibidir.....


Maxim Gorki, yazıldığına göre yayınlanmamış daha önce bu hikayeleri, ancak öldükten sonra derleyip yayımlamışlar...Unutulmuş Hikayeler/aşk rüyası bölümünden.....Okurken sanki bir bir eşyalar çekildi yanımdan, puslu ve soğuk bir gece içinde bulduklarımla yitirdiklerim çarpıştı....

Hiç yorum yok: