25 Eylül 2012 Salı

Ne yemek ne içmek ne tadım kaldı.

Daha dün akşam yemeğimizi yemiş, pinekliyorduk evde cani ile
Haberlerde durumunun ağırlaştığını öğrenince dedim;  olur da çıkamazsa hastaneden o zaman biz iflah olmayız diye...



"Gonul dagıma" kar yağdı. Babam ölse bu kadar üzülmezdim.
Bir röportajında soru soran gazeteciye "Ben az bilir, az söylerim siz çok anlayın" demişti.
Hayatım boyunca dinlerken hep çok anladım, hep çok ağladım.


Hep sazını  canlı dinleyeceğim, bir iki  duble  içip yutkuna yutkuna iç çekeceğim, bir iki duble daha içip zangır zangır ağlayacağım, matiz olunca da sigarayı sigaradan yakıp susup oturacağım bir konserine gidebilmeyi düşlemiştim. Kısmet olmadı...
Sazında ve sözünde, akın da garanın da hakkını verirdi, gurban olduğum!
Her türküsü, her bozlağı ciğerimi deşerken ustayı ben en sevdiğim türküsüyle anacağım bu gece..


 


Ruhu şad olsun.

Hiç yorum yok: