11 Aralık 2008 Perşembe

Bir memleket gibidir gemi..


"Bir memleket gibidir gemi.....!"Bu cümleye ilk duyduğumda neden sardığımı anladığım gece 00.30..
Masadaki kadehler, elektriği kesilmiş bir meyhane de yanmak zorunda olan mumlar, sigara tutan el, ritimli şarkıya eşlik eder gibi sallanan kafalar, huzursuz bir gerginliğin aynada ki yansımaları gibiydi... Hadi artık ile başlayan cümleler maalesef o gece hep küfürle bitiyordu, aslında çok önemli bir isteği beklemek gibi olmasa da beklentinin kendine has gerginliği vurmuştu masada ki herşeyi paylaşanlara.. Kulağı telefon zilinde, gözü ekrana takılmış, özelde hayat için mecbur olunan haberi beklerken bir telefon çaldı; Ağız sesli bir şekilde bozuldu, gözler belirli bir noktaya kilitlendi;
- Numaranı söyle!
227
- Bahriyeli olmuşsun, (kahkaha fonlu)
Ya dalga geçme, (münferit küfürler)
-Yemin ediyorum, İskenderun yazıyor, denizci yazıyor,
Ben aldığım yeşil donları ne yapacağım( Ambele bir his ve şokla)
- Kahkaha........
Diye sonlandı bütün gece.... İskenderun 1. Deniz Er Eğitim Alay Komutanlığına Bahriye Er olarak cumartesi akşam gidiyorum, pazar günü şehrin en gelenekesel yemeklerini yiyip, Arap tütünüyle fokurdayan nargilemi içip, saat 17.00 de sivil hayatıma geçici olarak(156 gün) ara vereceğim... Gidene kadar buralarda hasretlik insanlara elveda derken, ayrıntıları öğreneceğim. Öğrenilen bilgilere göre acemi eğitiminden sonra dağıtıma katılacağım ve Bir başka yere gitmek adına şu gün itibariyle 32 gün sonra hareket edeceğim...O süre dahilinde, sivil hayatla tek bağlantım, girebilirsem internet olacak, yanımda götüreceğim olmazsa olmazım! kağıt kalemim ile yayın hayatına devam ederim..Artık buraya ne zaman düşerse siz de okursunuz, klasik asker anılarını ne dinlemeyi, ne okumayı ne de anlatmayı sevmediğim için, öyle bir harekette bulunmayacağım.. Mail olarak takip etmeye çalışacağım iletişime geçmek isteyenleri, telefon olayını çözene kadar...
Akdenizin beni bu kadar sevdiğini beklemiyordum, tamam çok haşır neşir bir durumumuz oldu şu yaşa kadar ama kaderin hep bir yerlerinde girift olmamız tesadüf olamaz..Yine tesadüfe aykırı bir durum ise KOYU SİYAH bir hisse, klasik yeşilleri, hakiyi yakıştırmayan o bahsi geçen kader, iptal ederek senaryoyu, BEYAZ bir kimlik ile sayılı günleri geçirtecek..Siyahı beyazla buluşturup, beni şaşırtmadığı için de ayrıca teşekkür ederim...Bakalım nasıl duracak beyaz üzerimde...!
Şöyle daha da bir hisli bakınca, denize o kadar çok şey buldum ki...Çocukluğumun kahramanı "temel reis", gençliğimin kahramanı "3 fidanın körpesi Deniz", ilk öptüğüm kız Deniz, ucuz bir şarap şişesini bir hışımla dikleyip fırlattığım deniz, yüzmeyi öğrenirken ortalığı ayağa kaldırdığım deniz, şiirlerin içinde beyaz fona mürekkep ile akıtılan masmavi deniz, en hisli şarkılarda hele bir de uzaktan bakınca adamı bozan deniz, İnönü'nün rüzgarını tribünde içime işleten deniz, bir hayalle yaptığım kaleyi dalgaları ile bozan deniz, ben&rakı ve içinde yaşattığı balığı bir araya getiren deniz ve daha niceleri... Ve en önemlisi en sevdiğim şarkı olan "Birazdan kudurur deniz"..!
Daha çok şey olmasına rağmen bu konu hakkında, burada kesiyorum..Tadında kalmalı hisler, zaten burada içimden bir şeyler taşıyorken..Arayı çok uzatmamaya çalışacağım, şimdilik eyvallah cümle okurlar..
Adet yerini bulsun Şafak KARAnlık.....!

14 yorum:

a. dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
a. dedi ki...

hüzün hakim oldu zamana...
hem kendi hüznün vurdu bu kıyıya hem yazılarından mahrum kalma ihtimalimizin hüznü...
umarım iletişim bir şekilde filizlenir,buluşur katrankaralıkta...
gözlerimiz arar birkaç cümle...
sen yaz,ne yazarsan okuruz biz:)

ne diyeyim hayırlı olsun herbir şey...
kendine iyi bak bakalım.
sustuklarının içinden seslen...

a. dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

Bu kadar "Deniz" odaklı bir hayatın yine "Deniz" ile devam etmesinin gerçekten bir anlamı olmalı.

Ve bu anlam seni mutlu kılmali 156 gün boyunca...

İyi geçsin, iyi dön..

Sevgiyle kal...

:)

Adsız dedi ki...

benim sihirli oyuncağımdır gemi,her binişimde beni benden alıp götüren,hele o düdüğünün sesi,benim sevimli oyuncağım..okuyunca yazını,bu yüzden,belki bencilce ama senin adına sevindim..Denizci!Sağlıcakla kal inşallah,biz seni bekliyoruz burda...

_zAhİr_ dedi ki...

Ne yana baksam göremediğim denizin kokusu sarmış şehrimi.bilmem kaç 3er günler bittiğinde deniz sana güzel bir beyaz katmış olsun;zira nasıl da yakışır beyaz siyaha :)

Bittiğinde, ağız dolusu boz ağzını gökyüzüne -çünkü o gün yağmur yağacak-,güzel anılarını yanına al,minicik hüzünleri de balıklara yem yap.büyüsünler ki güzel bir beyazın yanında muhabbetle yensinler..

eyvallah;şimdilik :)

Adsız dedi ki...

Gidiyorsun demek denizci olmuşsun kadere bak ki siyahla beyazı bir kez daha buluşturmuş daha önce de farklı şekillerde buluşturmuştu ama bu seferki eminim sana daha çok yakışacak.Yazılarını takip ediyorum fırsat buldukça yaz mahrum etme bizi emi

beenmaya dedi ki...

unutmak mı?
delisin
gitmesemde bekler orada deniz
gelirsem, bilmelisin
benim beklememdir burada deniz
gitmek gibi geleceğim
denizin delisine
delinin denizi gibi
o ne kadar giderse...

denizin delisi/özdemir asaf

beenmaya dedi ki...

bu arada vicdan azabı çekmeme gerek yok değil mi :))

ESRİK dedi ki...

Askere gidene ne denir bilmem. Hayırlı teskereler diyeyim ortaya yuvarlak olsun.:)

Dipnot: Denizci olup denizi görmeyen birlikler var yurdumda.:))

Kalemiti (En hakikisinden ama...) dedi ki...

Blograzzi'de bana yazdığın yorumla senden haberim oldu.Geldim baktım ki ''dönülmez akşamın ufkunda''ymışsın birazcık.''Şafak kaç?'' bilmiyorum.Fakat yazılarını okuyacağım.Selamlar.

İpek dedi ki...

İskenderun güzeldir:)) Hatay'da oturduğum için seni şanslı görüyorum. Bol bol künefe yersin. Denizi bu denli seven birinin yine denizle kucaklaşması kadar güzel ne olabilir? "En azından bu şartlar altında:)" Hayırlı tezkereler...

efsa dedi ki...

yolların aydınlık olsun arkadaşım merak etme.

Adsız dedi ki...

deniz deniz... :/ bilmem o kadar uzun süre kalmak nasıl olurdu...