21 Ekim 2010 Perşembe

Kat artık



bir mülakatın anatomisi....

Gece onca telefondan sonra, pasifloranın kalanı diklenir...yastığa sarılıp keynes düşünülür.... Kralı gelse forza kumanda diyerek uykuya dalarken, rüyana nur yüzlü pesimist iktisatçılar gelir... sabah 6 itibariyle aşağıdan geçen simitçi adam smith'i hatırlatsada daha çok var kalkmaya.... Daha anne arayacak yat zıbar...

Derken ılık bir su eşliğinde köpüklü bir sakal kazıması ve bilgisayardan yükselen o bildik ses... Kravatın boyu çük hizasının üzerine ayarlanırken çalan kapı ve haddinden fazla guten morgen bir sabah...

Müdür sen çayı demle ben sigara ateşleyeyim komutu bir kolonya yanmışlığında....
Çiçek ekmeğin arasında şokella kıvamında evden çıkarken, topuk sesleri ile Maltepe pavyonlarından çıkan müptezeller gibi usul usul gidilir metroya! Demet demet evler içinden göz ucundan kesik atılır takım elbiseli bilimum canlılara.... Listeye bakınca çok sesli bi hassiktir yükselir lojmanların üzerinden...

Bir sigara daha ateşlenir ilk açık havada ve bekleyişe başlar siyah ile M.... Saat 9:30
Elimi attığım yer kuruyor, maaşallah dediğim 3 gün yaşıyor, bedbahtlığında kara bir liste ve binada son kalan olmanın verdiği hassiktir bir duygu! Onca kırmızı kravatlının arasında siyah beyaz bir hassiktir...





1 yorum:

Lethe dedi ki...

Hey iktisattan mı mezun oldun?