25 Kasım 2011 Cuma

likit


Sesler yükseldikçe, ortalık bembeyaz oluyordu! Oysa gece yarısını çoktan tüketmişti kalan yarısı içinse sorgusuzca ilerliyordu... Devamlı başı önde, cümleleri onaylayan, sigarasını küllüğe efendicene bırakan, -di'li ya da -miş'li olması hiç farketmez bir geçmiş söze bulaştıkça, bünyesi yanıyordu er kişinin! Kalbi çarpıyordu her aklına geldiğinde katrankarası yarım bırakılmış paragraflar ve maalesef paragrafların neden tamamlanamadığının hala faili meçhuldü...


Teşekkür etti kalktı masadan, sonra odadan çıktı, bunu ev izledi, sonra dünya, en sonra zaman... Bırakıyordu her bir parçayı buraya ait olan! Siyaha çalan renkteydi gözlerinin altı, avuçları terlemişti sıkılmaktan her zaman olduğu gibi ve olsundu, yürünsündü... Son sigaranın görevi neydi? Almalıydı paketten hıncını, sıkıştırıp buruşturup bıraktı, sokağın ortasından akan yağmur suyuna... Birden hızlanıp en yakın kanalizasyon deliğine sürüklenip ölmesini izledi... Çok uygundu hayata her şey! Görevi bittikten sonra ve mümkünse hızla, birşeylerin altına girip yok olması...


Adımları yavaşlayarak seyreldi, kimsesiz ve ışığı aksak sokak lambalarının altına salına salına inen damlalar; sanki onun üzerine taarruza geçmişti, avuçlarının arasında koruduğu sigarasından derin bir nefes alarak, sanki derinden bir "of" çekermişcesine bıraktı dışarı çıkmaz olasıca dumanı, fikri masada kalmış yağmur kaçağı...


Bitmez gibi olmuştu kısacık yol, elini cebine attığında soru işaretleri avuçlarını keser gibi acıttı, aniden öfke ile çekti elini.. Birden derin bir düşten uyanmışcasına ürkek, korkak ve şaşkın bir ifade ile sokak lambasının altına oturdu... Başını öne eğerek gözyaşlarının yağmur suyuna karışmasını izledi... Hıçkırıkları şimşekle birlikte patlıyor, sanki olanlara hükmedecek gibi direniyordu...


Sırılsıklamdı gece, gizlenmişti ay, saatler geceyi hızla kemirirken evine ulaşmıştı...

fakat düşleri kupkuruydu hala!


1 yorum:

temerrüt dedi ki...

bazen insan yalnızdır,tıpkı çıkmaz sokakta ağır aksak yanan bir sokak lambası gibi.ne güzel,oturmuş yanına bu kahramam bölüşmüş yalnızlığını. ama ne yazık ki,iki yalnız bir araya geldiğinde daha büyük bir yalnızlık oluyor o.hayat garip.